Büyüyen Anne

Merhaba annecik adayları ve taze annecikler! Bugün küçük ama önemli bir malzemeden bahsetmek istiyorum: Göğüs pedleri. Göğüs pedleri esasen üzerinizden sızan sütler dışardan görünüp çirkin bir görüntü oluşturmasın, insanların "Aman ne çok sütü varmış da akıyor" diyerek nazarları değmesin diye kullanılıyor. :) Bu durumda doğumdan hemen sonra o kadar süt gelmez diye düşünüp bu pedleri almayı ertelemek isteyebilirsiniz. YAPMAYIN! Ben bebek alışverişi sırasında Bebedor'un ikili paketinden almıştım uygun fiyatlı diye. Çok da araştırmamıştım doğrusu. Aldım doğum "valizime" koydum. Bebişimin ilk emme deneyiminden sonra apar topar (yine) almayı ertelediğim Lansinoh kremi almasını istedim eşimden. Sağolsun, eczacıya güvenip başka bir lanolin krem alıp gelmiş. O da ayrı bir hikaye. Kremin de sarı bir rengi vardı. Sürünce her yere bulaşıyordu. Pedler bu noktada devreye girdi. Çatlaklarınıza lanolin krem sürdükten sonra bu pedlerden muhakkak kullanın. Çok çok pratik ol

Blogumu her telden pek çok şeyin iyisini anlatmak için açmıştım; ama son zamanlarda dikkatim, algım daha çok bebek üzerine olduğundan aklıma bebek hazırlıkları hakkında daha iyi neler yapılabilir onlar geliyor. Doğum çantanız için hazırlıklarınızı, alışverişinizi sona bırakmayın. Son aylarda, hele de benim gibi belden sıkıntınız varsa, yürümekte güçlük çekebilirsiniz. Allah korusun, bebek erken gelmek isteyebilir. Bu durumlara hazırlıklı olmak için hamileliğinizin altıncı ayında bu çantayı hazırlayıp evinizin girişinde/arabanızın bagajında hazır bulundurun derim. Doğum çantası için internette pek çok liste var. Ben de o listelerden yola çıkarak kendi listemi hazırladım. Alışverişe çıktığımda "Yok canım bu çok gerekli olmaz.", "Şunu da sonra alırım." dediğim şeyler oldu. Bu kararlarımın bazısından pişman da oldum. Şimdi doğum "valizi" için neler yapabilirsiniz bir bakalım. Kendiniz için: Pijama: Emzirmek için özellikle önden düğmeli bir mo

Bebek alışverişi listesinde bebek arabasından sonra  en çok kafa yorduğum konu bu. Ben epeyce bir araştırma yaptım ve kendi pompamı bebeğim doğduktan sonra aldım. İlk tavsiyem: "Pompanızı bebeğiniz doğmadan önce alın." Bebeğiniz, Allah korusun, belki sizi emmek istemeyecek olur. Bu durumda yine de anne sütünü alabilmesi için sizin süt üretiminizi pompa ile başlatmanız/tetiklemeniz gerekir. İlk zamanlarda zaten vücudunuz "süt üretme" işini öğrenmeye çalışır. Üstüne bir de sütüm yetmiyor endişesi taşıdığınızda, sütünüz yetmeyebilir. Bu konuda beni aydınlatan  BYBO blogu oldu. Bu blogda "Süt üretiminin artması için memelerinizin boş olması gerekir." diyordu. Bu şekilde siz vücudunuza şunu diyorsunuz. "Bebeğimin daha fazla süte ihtiyacı var. Ürettiğin süt yetmiyor." Bebeğim ilk zamanlarda çok uyuyan bir bebekti. Gece,ben uyuduğum için daha çok süt üretiyordum ama bebek uyuduğu için süt üzerimde kalıyordu. Gündüz de bebek emmek istiyordu ama

Birine ev hediyesi alırken akla ilk gelen borcam, ardından da fincan oluyor :) Benim gibi yeni evli (sayılır..) iseniz evde kutu kutu çay ve kahve fincan takımları duruyor olabilir ve yine benim gibi insanlara klişe hediyeler vermekten hoşlanmıyorsanız o fincan takımlarını başkalarına hediye etmek yerine kendiniz bir şekilde kullanmak isteyebilirsiniz. İşte benim evde fincanları kullandığım şekiller: Kek kalıbı: Bir muffin tepsisi almak istedim ama kısmet olmadı. Ben de evdeki fincanların içine kek kağıtları koyup bir de kekin kabardığında değeceğini düşündüğüm yanlarına yağ ve un sürüyorum. Çok da güzel oluyor. Muffin tepsisine göre de bir seferde fırından çıkarttığınız minik kek sayınız oldukça fazla oluyor. Kepçe: Fincanları mutfakta en çok kepçe niyetine kullanıyorum. Komposto gibi iri taneler içeren sıvıları kepçeyle almaktansa fincanla almak çok daha kolay oluyor. Tatlı sunumlar: Ben fırın sütlaca bayılırım. Çokça da pişiririm. Bir ara tarifini de vereyim hatırlatın da :

Evliliğimin ilk yıllarında pazar alışverişleri ayrı bir çaba istiyordu. Alırken güzelce para verip aldığım, evde pişirirken kötü malzemelerle karşılaştığım çok oldu. Almak istediğim sebzenin iyisi nasıl olur bilemiyordum.  Bilmemek ayıp değil; ama birilerine sormaktan da çekiniyordum. Siz de benim gibi "Birilerine sormaktansa kendi çabalarımla öğrenirim." demiş olabilirsiniz. Yıllardır ev hanımı olanlar biliyordur da yeni evli olan bazı hatunların ihtiyacı olabilir bu bilgilere. Şimdi benim deneye yanıla, sağdan soldan okuya okuya bulduğum öğrendiğim şeylere bir bakalım. Patlıcan: Kemer patlıcan alıyorsanız, uç kısmına basınca yumuşak olmalı. Bu çekirdeksiz olduğunu gösterir. Hatta bulabiliyorsanız resimdeki gibi ala patlıcan alın. Daha lezzetli oluyor. Bezelye: Araka tipi bezelye alıyorsanız -ki çokça bilinen tür bu- içi dolu olmalı. Daha kuru görünenler genelde daha dolu oluyor; ama daha daha kuru ise artık tanelerin kendi kabukları kalınlaşmış oluyor. Yaprak bez

Buzdolabı alırken bakılacak "şey"lerin çoğunu aslında biliyoruz. Kabaca önce bunlara, almadan önce de bir iki kapağını açıp içine bakıyoruz. Ve.. İşlem tamam. Şimdi hem pek çoğumuzun bildiği bu "şey"lere ve bir de benim "Keşke ben buzdolabı almadan önce biri bunu söyleseydi!" dediğim şeylere bakalım. Fiyat: Aslında almak istediğimiz her şey için bu geçerli. Önce bütçeyi belirleyin. Bu pek çok marka ve model içinden epey bir eleme yapmanızı sağlayacak. Enerji: 7/24 çalışacak bir eşya için gözden kaçırılmaması gereken bir nokta da enerji tüketimi. Bu konuda diyeceğim şu: etiketlerdeki A+, A+++ gibi ifadelerden ziyade rakamlara bakmanız. Her marka bu etiketlerdeki + işaretini kafasına göre yerleştiriyor. Zaten Bakanlıkça bu + işareti artık kullanılamayacak; ancak önceden kalmış ürünlerde karşınıza çıkabilir. Dikkat edin! Hacim: Burda önemli nokta brüt hacimlerden ziyade net kullanım hacimlerine bakmak. Bu konuda da şunu söyleyim. Bizim buzdolabımız n